Kokunun Sihri
Bazı kokular vardır saniyeler içinde çok eskiden bulunduğun mekâna, şehre götürür. Yolda yürürken tanıdık gelen bir parfüm kokusu eski sevgiliyi hatırlatır çünkü koku duyusu hafızaların en güçlüsüdür ve unutulması zor, hatırlanması en kolay olanıdır. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda kokunun en etkili temel duyu olduğunu kanıtlar nitelikte. Kokunun bu gücünü, markalar da çok geçmeden keşfetti ve kendilerine özel kokular üretip, kullanmaya başladı. Kokunun markalar tarafından bu şekilde kullanılmasına “scent marketing” deniyor ve koku duyusundan yararlanıp pazarlama yaparak, bilinirliği bambaşka bir boyuta taşınmış oluyor. Hoş kokular kullanılarak markanın en etkileyici şekilde hafızada kalması sağlanıyor ve aynı zamanda ürünü çekici hale getiriliyor.
Koku İnsanların Satın Almasını Nasıl Etkiliyor?
Bir mağazaya ya da mekâna girdiğimizde, ilk dikkatimizi çeken şey ortamın kokusu oluyor. Haliyle bu durum da tüketicilerin karar verme aşamasını yönetiyor. Hoş bir koku mağaza veya mekânda kalış süresini %20 artırarak, %70 satın alma ihtimalini güçlendiriyor.
Hangi Koku Başarıya Ulaştırır?
Hoş koku kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Uygulanacak kokunun başarılı bir sonuç vermesi için ortama uygun olması ve ürünlerin imajına göre bir strateji belirlenmesi gerekiyor. Örneğin çocuk mağazasında ferah ve taze kokular, kadın mağazalarında çiçek kokuları, erkek mağazalarında ise baharatlı kokular tercih ediliyor.
Ünlü Markaların Koku Pazarlama Stratejileri
Satın alma etkilerinin dışında koku, yeni müşteri çekebilir, marka bağlılığını ve memnuniyeti de artırabilir. Koku duyusunu başarıyla kullanan markalardan biri Rolls Royce. 1960’lı yıllarda Rolls-Royce tutkunları yeni modelin daha önceki modelin sağladığı keyfi vermediği fikrini ortaya atınca marka, bu konuyu derinlemesine araştırıyor ve sorunun kokudan kaynaklandığını buluyor. Bunun üzerine benzersiz Rolls-Royce kokusu elde edilerek müşteri memnuniyeti sağlanıyor. Bu yaklaşım neredeyse bütün otomobil üreticileri tarafından kullanılıyor. Tabi bu strateji diğer üreticiler tarafından da karşılığını buluyor.
Bir başka ilginç hikâye ise Nike markası tarafından ; aynı şekilde dekore edilmiş iki ayrı odaya birer çift aynı model Nike koşu ayakkabısı yerleştiriliyor. Bir odaya karışık çiçeksi bir koku veriliyor, diğer odaya ise koku verilmiyor. Daha sonra yapılan ankette, deney yapılan kişiler yüzde 84 oranında kokulu odadaki ayakkabıyı tercih ediyor. Daha ilginç olanı ise kokulu odadaki ayakkabıların fiyatının daha yüksek olarak tahmin edilmesi oluyor.
Sonuç Olarak…
Koku pazarlaması küçümsenecek bir pazarlama stratejisi değildir. Doğru ortam kokusu bulunduğunda markanızı iyi bir imajla hatırlayan sadık müşterilerini yakalanıyor ve böylece o kokuyu kullanıcı nerede duyarsa duysun hafızalarda etkileyici bir şekilde kalmasını sağlıyor.
